Hakkımızda

Yeşilköy Otel Hakkında

Osmanlı devleti ile Rusya arasında 1878 yılında Ayastafanos anlaşmasının imzalandığı Yeşilköy’de, sahil şeridine yakın, av köşkü olarak inşa edilen 120 yıllık tarihi yapıda 1967 yılından bu yana pansiyon olarak hizmetteydi. Günümüzde Yeşilköy Oteli olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Tarihte eski bir Rum köyü olarak anılan Yeşilköy’de,15 odalı ve 25 kişi kapasitesi ile hizmet veren Yeşilköy Otelinde oda ve kahvaltı kalış seçeneği ile kendinizi adeta evinizde hissedersiniz.

Sizlere daha iyi hizmet verebilmek ve bir otelde bulabileceğiniz rahatı sağlamak için 24 saat hizmetinizdedir.

Yeşilköy, İstanbul’un Avrupa yakasında yer alan en güzel semtlerinden biridir.

Yeşilköy Atatürk Havaalanına yakınlığı aynı zamanda da şehir gürültüsünden uzak bir sessizliği sizin Yeşilköy Oteli seçme nedenlerinizden biri olabilir. Eski bir balıkçı köyü olarak da anılan Yeşilköy’de 20 km’lik sahilde uzun yürüyüş parkuru hem temiz deniz havasını size iyi bir ortam sağlar.

Yeşilköy sahili aynı zamanda çeşitli leziz mezeleri ile ünlü balıkçı restaurantları ve yaz kış açık cafe ve barları ile de farklı alternatifleri beğeninize sunmaktadır.

Bir zamanların sayfiyesi; bugünün büyüyen İstanbul'unu içine alıp karmaşasına ve telaşına kattığı bir semt. Belki diğer semtlere göre daha yeşil, daha ferah ama o eski asude görünümünden çok uzaklarda. Tarihinde daha çok Lavantenler'in, azınlıkların yaşadığı bu semtin konakları ve köşkleri, Osmanlı'nın sayfiye olarak seçtiği Boğaz kıyıları, Çamlıca tepesi, Kozyatağı'ndaki köşklerin, yalıların mimarisinden fasadalar taşısada, (yaşam tarzından dolayı) proje bazında çok farklı.

Ne yazık ki, bu köşkler ve konaklardan pek azı günümüze kadar gelebilmiş. Bunların da çoğu, dış cephe olarak orijinalini yansıtan yeni inşaatlar. Yeşilköy Butik Otel bu anlamda tek örnek. Ufak tefek onarımlar dışında herhangi bir restorasyon görmemiş durumdadır. Bu tarihi bina Crespin ismindeki bir Fransız tarafından 19. Asrın birinci yarısında av köşkü olarak yaptırılmış.Bu döneme ait eşyalar hala binada korunmuştur.Oteldeki mobilya ve aksesuarlardan av köşkünün olarak yapıldığını kolayca anlayabilirsiniz. Bu aile 1950’lere kadar bu mekanı sayfiye evi olarak kullanmış Mösyö İshak satın aldıktan sonra belli bir zaman cocuklarıyla oturmuş ve zamanla pansiyon olarak kullanmıs işletmeye açmıştır. Daha sonraki yılarda butik otel olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Kimler gelip geçmemiş ki bu güzel mekandan: uzay adamı Jim Irwen’dan, ünlü polisiye yazarı Agatha Christie’ye kadar birçok isim duvarda birçok ünlü imza, belge niteliği taşıyan fotoğraflar, paha biçilmez antika tabaklar, nostaljik bir yığın obje ile dolu. Onca objenin arasında Mösyö İshak’ın babasının da içinde yer aldığı Atatürk fotoğrafları bizi heyecanlandırıyor. Bu fotoğrafların hemen yanında 1791 insan Hakları Beyannamesinin özgün baskısının asılmış olması hayli manidar geliyor. Bu mekanda sıradan bir reprodüksiyonun yanında Osman Hamdi’nin orijinal bir tablosunu da görmek mümkün.

Yeşilköy Hakkında

Yeşilköy 1924 yılına kadar Ayastafanos (St.Stefano St.Etienne ) adını taşımıştır. Yeşilköy adı semte 1930'da, İstanbul'un idari yapısının yeniden düzenlenmesi sürecinde verilmiştir 1924 yılında uzun yıllar burada oturmuş ünlü yazarımız HALİT ZİYA UŞAKLIGİL ‘in teklifi üzerine YEŞİLKÖY olarak adı değişmiştir. Türk edebiyatının tanınmış simalarından Halit Ziya Uşaklıgil'in uzun yıllar Yeşilköy'de oturduğu ve semtin bu adı almasında büyük rol oynadığı bilinmektedir.
En çok bilinen ve dilden dile söylenen ise Eski adının bir Hıristiyan azizinin isminin olduğu ve onun adına Yeşilköy de yapılmış ancak bu güne kadar gelememiş eski bir kiliseden aldığıdır.
YEŞİLKÖY İstanbul’un fethinden önce Türk topraklarına katılmıştır. Fatih’in emri üzerine Dayı Karaca Bey komutasındaki güçler Bizans ‘ın Trakya da ki pek çok merkezi ile birlikte 1453 Şubatında Yeşilköy’ü de alırlar.
Osmanlı döneminde küçük bir Rum köyü olan Ayastefanos, Sultan II.Mehmed'in kuvvetleri tarafından İstanbul'un kuşatmasına bir hazırlık olarak, bölgedeki başka yerleşmelerle birlikte Şubat 1453'de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bazı tarihçilere göre Fatih; Yeşilköy-Zeytinburnu önlerinde cereyan eden Ayastefanos deniz savaşını, Yeşilköy burnunda atını denize sürmek suretiyle cesaretlendirmiştir.
Birçok ünlü yazar ve şairlerde Yeşilköy ‘ün bir sayfiye yeri olmasından burada pek çok köşkün bulunduğundan şirin evleriyle güzel bir sahil kasabası olduğundan bahsetmektedirler.
1868 yılındaki gazete haberlerinde İstanbul Edirne demir yolunun bağlantılı olarak çekmece demir yolunun açılış töreninin yapılacağını 18 eylül 1868 tarihli gazetede ise Demiryolu yapımı için bazı istimlakların yapıldığı Yeşilköy de halkın şikayetlerine yol açtığı yazılmaktadır
1870 yılında Yeşilköy demiryolunun diğer eksiklikleri tamamlanır Yeşilköy‘e taştan bir istasyon binası inşa edilir.
Yeşilköy tarihinde yer alan en önemli olay ise Osmanlı tarihinde ‘’Ayastafanos Muaedesi ‘’ olarak anılan antlaşmanın 3 Mart 1878 de burada imzalanmış olmasıdır. Tarihte ‘’Doksan üç Harbi ‘’ olarak bilinen 1877-78 Türk-Rus savaşı sonunda bugünkü Yeşilköy de Osmanlı ve Rus elçileri arasında imzalanan bu andlaşma Osmanlı Devleti için çok ağır hükümler içermekteydi.
1877 –78 harbinde ölen Rus askerleri çeşitli ve dağınık yerlerde gömülüydüler. Daha sonra bu kemikler toplanarak San Stefano (Yeşilköy) gömülmesi ve anıt yapılması kararlaştırıldı. Yeşilköy civarında Florya yakınlarındaki Şenlikköy’de Barutcubaşılara ait olan arazinin bir bölümü satın alınarak yarısı anıt yarısı kilise yapılmaya başlanır 1894-95-96-97 yapımı sürdürülen bu yapının ilk katında savaşta ölen Rus askerlerinin kemikleri saklanmıştır. Daha sonra bu bina komple yıkılarak yok edilmiştir.
Yeşilköy'ün tarihinde yer alan en önemli olay şüphesiz Osmanlı tarihinde "Ayastefanos Muahedesi" olarak bilinen antlaşmanın burada yapılmış olmasıdır. Tarihde 93 harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Türk ordusu gerek Balkanlar'da, gerekse Doğu Anadolu'da birçok başarılar elde etmiş olmasına rağmen mali sıkıntılar, ulaşımdaki güçlükler, yetişmiş subay azlığı, kumandanlar arasındaki anlaşmazlıklar gibi nedenlerden dolayı yenilmişti.
Ordunun yenilgisi ve göç eden halkın perişanlığının son safhaya ulaşması sonucunda II.Abdülhamid barış istemek zorunda kalmıştı. Mütareke için Harbiye Nazırı Rauf Paşa görevlendirilir. Görüşmeler sonunda Osmanlı devleti ile Rusya arasındaki ilk anlaşma 31 Ocak 1878'de imzalanır. Anlaşmaya göre Ruslar henüz ele geçmemiş olan Bulgaristan kalelerini ve Küçükçekmece'ye kadar olan bütün Rumeli'yi işgal edeceklerdi.
Bu durum karşısında İngiliz donanması Osmanlı devletinin Protestosuna rağmen 19 Şubat'da çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul önlerine kadar gelir. Bunun üzerine Rus güçleri de hızla İstanbul'a doğru hareket eder ve Yeşilköy'ü karargâh yaparak barış görüşmelerine burada başlarlar. 10 gün süren görüşmeler sonunda 3 mart 1878'de, Türk, İngiliz ve Rus elçileri tarafından Ayastefanos antlaşması imzalanır. Antlaşmanın yapıldığı sahildeki bina daha sonra yıkılmıştır. Rusların Yeşilköy'de kaldığı süre içinde Grandük Nikola, barutcubaşılar konağında kalmıştır.